En sevdiğim yazarlardan Lübnan doğumlu, toplum bilimci ,araştırmacı gazeteci yazar ve pek çok ödüllü kitabın sahibi "Amin Maalouf'"un eserlerinden bahsetmek istiyorum sizlere. Bu buram buram tarih ve macera kokan romanları her tarihsever gibi bir çırpıda, soluksuz okuduğumu itiraf etmeliyim.Öncelikle şunu söylemeliyim ki romancının anlatımı ve dili öyle yalın ve öyle anlaşılır ki sizi sarıp sarmalıyor ve romanı biran önce bitirme şevkiyle doluyorsunuz.
SEMERKANT; Doğu'da İran'da Ömer Hayyam'ın Rubaiyyat'ının çevresinde dönen iki öykü yer alıyor romanda. Titanic' le birlikte sular altında kalan Rubaiyyat'ın izini süren Amerikalı bir gazetecinin binbir gece masallarını aratmayan enteresan serüveni sizi büyülüyecek. Bir elyazmasının ve İran'ın tarihini birde Amin Maalouf'un gözünden okuyun. Benden bu romana tam not...
AFRİKALI LEO: Bu romanı arka kapak yazısıyla tanıtmak istiyorum;Afrikalı Leo gerçek bir yaşam öyküsünden çıkarılmış düşsel bir yaşam öyküsü:"Bir berberin sünnet ettiği, bir Papanın vaftiz ettiği "Hasan ibn Muhammed el-Vezzan ez-Zeyyati alias/ nam-diğer Giovanni Leone de Medici'nin, Leo Africanus yani Afrikalı Leo'nun öz yaşam öyküsü, yazmış olsaydı yazacağı gibi...Amin Maalouf bu romanında da diğerlerinde olduğu gibi tarihten olağanüstü bir halı dokuyor. Bir uçan halı..
Kitaptan alıntı: "Bedevi bir kadına en çok hangi çocuğunu seviyorsun? sormuşlar.Kadın şöyle yanıtlamış;
-Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğü büyüyene kadar,yolda olanı eve dönene kadar."
-Aşk bir kuyununkıyısında susuzluktur.Aşk çiçektir, meyve değil.
-Dünya öyledir ki çoğu zaman kusur erdemin bir koludur."En iyi eylemler en kötü nedenler uğruna, en kötü eylemler en iyi nedenler uğruna gerçekleştirilir."
Okuyun, okuyun, okuyun diyorum:)
DOĞUNUN LİMANLARI: Osmanlığı impataratorluğuna dayanan bir babanın ve yahudi bir annenin oğlu olan Kitabdar adlı hayali bir adamın hayat öyküsü üzerinden anlatılan tarihi roman bu yüzyılın başını ve bir insanın tarjik öyküsünü konu alıyor.Kitapta ırk ayrımının yanlışlığı ve insanların dil, din ve ırk gözetmeden kardeşçe yaşamasının gerekliliği vurgulanmış. Yine bir gecede bitirelebilecek eşsiz bir Amin Maalouf yapıtı.
Bu üç romanı tarih ve macera severlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Ben hiç tereddütsüz okunması gereken romanlar kategorisine dahil ettim bile..
Sevgiler....
2 yorum:
Semerkant'ı yıllar önce, Semerkant yollarında okumuştum. Amin Maalouf, veya Türkçe yazılışıyla Emin Maluf, keyifle okunacak kitaplar yazan bir yazar, ama bence tarihi fazla romantize ederek yazıyor. Hani TRT'nin tarihi dizileri vardı, herkesin üstünde terziden yeni çıkmış, gıcır gıcır kıyafetler, insan düşünmeden edemez, "Yahu o zaman hiç mi çamur, toz-toprak yokmuş" diye, o hesap...
Bu yönden İhsan Oktay Anar'ın romanları bana daha esaslı geliyor.
Haklısın Çoşkun, kahramanlar yaratır romanlarında mutlaka aşk ta vardır.Belkide benim perspektifimden romantize etmesi avantaj,çünkü kitabı okunası kılıyor adeta,Fazla ciddi yada gayri ciddi bir üslup beni okumaktan alıkoyabilirdi.
Ve önerin üzerine İhsan OktaY Anar'ın romanlarınıda en kısa zamanda okumaya çalışacağım:)
Yorum Gönder