16 Ağustos 2011 Salı

Film Tavsiyeleri

Sizlere son zamanlarda izlediğim filmlerden bahsetmek istiyorum.İlk filmimiz; Çınar Ağacı; Tam bir aile filmi. 4 çocuk, torunlar ve huysuz ama bir o kadar sevimli anneleriyle olan ilişkilerini konu alan film , aile değerlerinin ne kadar önemli olduğunu o kadar güzel vurguluyor ki, kesinlikle izlemenizi öneriyorum. 2010 yapımı Çınar Ağacı, oldukça başarılı bir oyuncu kadrosuna sahip, özellikle küçük oyuncunun performansına ve şirinliğine bayılacaksınız.



Zoraki Kral; 2010 yapımı, 4 dalda Oscar almış olan bu filmi , anımsarsanız Cumhurbaşkanımızda methetmişti bir süre önce ...Dönem filmi olarak oldukça başarılı bir yapım olmasının yanısıra, kurgu ve oyunculuklarda göz dolduruyor doğrusu...Özellikle Colin Firth'in oyunculuğu takdire şayan. Filmin psikolojik açıdanda çok iyi irdelenmiş olduğu kanısındayım.İnsanların korkularının üzerine gitmesi gerektiği, statüsü ve sınıfı her ne olursa olsun,  hepimizin korku yada kusurlarının olabileceğinin ve hiç ummadığınız birinin desteğiyle bunları yenebileceğinizi bu hikayeyi izlerken tekrar hatırlıyorsunuz. Bunların yanısıra bütün genel geçer kurallar bir yana ,dostluk, samimmiyet ve güvenin herşeyin hakkından geldiği gerçeğini anlatan izlenilesi bir yapım.Mutlaka izleyin, pişman olmayacaksınız...


Mary and Max ;İşte dostluk üzerine, sevimli , naif,  sıcacık bir film.Animasyon olduğuna bakmayın, sizi güldürebildiği gibi, iki damla gözyaşı akıtmanızıda başarıyor.Bu filmi izledikten sonra, hemen en yakın arkadaşınıza mektup yazmak isteyeceksiniz ..44 yaşında obez bir adamla, 8 yaşında küçük bir kız arkadaş olabilirmi? Ortak noktaları ne olabilirki? 'Yalnızlık'...
Bu filmi seveceğinizi umuyorum...Mutlaka izleyin...
Filmden bir replik;Seni affediyorum; çünkü; sen kusursuz değilsin....(Bu replik filmi izledikten sonra çok anlamlı gelecek emin olun...)


Kişisel not: Filmi early grey eşliğinde ekmek arası çikolata yiyerek izlemeyi unutmayın;)...


İncir Reçeli, Melankoli ve aaaşk dolu bir film izlemek istiyorum diyenler için, İncir reçelini öneriyorum. Oyuncuların natürel oyunculukları filme ayrı bir tat vermiş zannımca .Her ne kadar kurguda ufak tefek hatalar olsa ve sonu biraz fazla arabesk bitiyor olsa bile izlemeye değer bir film. Aşkın kıymetini bu denli vurguluyor  olması bile filmi izlenebilir kılmıyormu zaten....Fakat baştan uyarıyorum, biraz benim gibi (eşimin tabiriyle:) 'sulu zırtlak' biriyseniz ; kağıt mendillerinizi aman ha  yanınızdan eksik etmeyin:)....


2010 yılının ses getirmiş filmlerinden, Kaybedenler Kulubü;  Yiğit Özşener ve Nejat işler'in harika oyunculuğuyla gerçekten başarılı bir türk yapımına imza atılmış.Filmde yalnızlık, cinsellik gibi konular bir yandan ti ye alınırken, öte yandan derin felsefi yaklaşımlarla iç burkan dialoglara yer verilmiş.Aslında hayat tercihlerimizden ibaret, yalnız olmakta ,kaybeden olmakta bir tercih olabilir. Öncelikler, tercihler, seçimler, aşk, cinsellik gibi konuların etkileyici ve sürükleyici bir biçimde işlendiği gayet tadında, gayet başarılı bir film olmuş. Eğer izlemediyseniz;' mutlaka izlenmeli' listenize almanızı öneriyorum.

Film tavsiyelerimizin sonuna geldik.İzlediğim filmlerin içinde memnun kalmadığım yok diyebilirim.Hepsini gönül rahatlığıyla öneriyorum. Umarım izlenimlerim bir fikir ,bir renk katabilmiştir sizlere.

Sevgiler...

Ps:Bazı arkadaşlarıma yorum bırakmak istediğimde yorum panelinde sorun yaşıyorum.Nolur bana geri dönüş yapmadı diye kırılmayın.Aksine heyecanla yeni bir blog tanımak,yada güzel bir paylaşıma yorumda bulunmak için geri dönüyorum.Ayrıca beni ekleyen arkadaşlarımı eklemek için geri döndüğümde bazen sayfa bağlantıları eklenmemiş oluyor ve ben onları ekleyemiyorum.Sanırım bu durum yüzünden bloguma gelen ve sonra kırılıp beni izlemeyi bırakanlar oluyor.Ama söylemek isterimki, bu benim kasıtlı yaptığım bir şey değil inanın.Bu durum hakkında yapabileceğim bir şey varmı acaba?Bir fikri olan beri gelsin lütfen!....

11 Şubat 2011 Cuma

Film İzlenimleri

Son zamanlarda izlediğim filmler hakkında bir kaç yorum paylaşmak istiyorum.İzlemeyenlere ön fikir olabilir diye düşünüyorum.

İnception (Başlangıç):Başrolünde Leonardo DiCaprio'nun oynadığı film aksiyon ve bilimkurgu severlerin kaçırmaması gereken son yılların kaliteli filmlerinden birtanesi diye düşünüyorum.
İzleyiciyi ekrana bağlayan bir akışı, aynı zamanda dramatik düşündürücü ve gizemli içeriğiyle benden tam not alan film,bir dönem Matrix'i severek izleyenlerin ilgisini mutlaka çekecektir.
Konusu hakkında bir kaç ipucu vermek gerekirse; Rüyalar reel yaşamı etkileyebilir yada tamamen değiştirebilirmi? İşte filmdeki başrol oyuncumuz Cobb(leonardo di Caprio) insanların rüyaları aracılığıyla zihnine giren ve fikirlerini çalan bir hırsızdır.Fakat bu iş yüzünden hayatı altüst olmuştur.Son bir görevi vardır ;rüyada fikir çalmak yerine hiç denenmeyen fikir yerleştirme projesi eğer bunu başarabilirse herşey farklı olabilir...
Aşk Sarhoşu(Love and other Drugs):Romantik komedi ve aynı zamanda dramatik sahneleriyle hoş ve izlenmeye değer bir film olduğunu düşünüyorum.En azından kişisel olarak zaman geçirmek için sıkılmadan izleyebildiğim bir film oldu.Filmdeki cesur sahneler epey konuşulsada erotizmden daha ziyade romantizmin ön planda olduğunu eklemeliyim.
Kısaca konusu:Jamie hiç aşık olmamış, son derece çapkın,yeni işinde başarılı olmaya çalışarak ailesine kendisini ispatlamaya çalışan genç bir adamdır. Hayatı aşktan yoksun günübirlik ilişkiler üzerine kuruludur.Birgün Maggie'le tanışır ve herşey değişir, aşk belkide daha fazlası onu beklemektedir.
Gelinler Savaşı(Bride Wars):Anne Hattaway ve Kate Hudson'ın başrollerini paylaştığı filmi vasatın altında buldum desem :( Dostluk konusu işlenmek istenmiş ama zayıf kalmış diyebilirim.Acımasızlk etmezsem zaman geçirmek için izlenebilir cinsten ama izlenmemesi kayıp olmaz.
Konusu:İki yakın arkadaş Liv ve Emma aynı gün evlenme teklifi alır.Ve ikisinide çocukluk hayali, plazada bir haziran günü evlenmektir.işte işler tamda burda karışır ve savaş başlar...
Prensesin uykusu:Bir Çağan ırmak yapımı olan filmi masalsı ve sevimli buldum diyebilirim.Evet bu film için başka tanımlayıcı bir cümle gelmiyor aklıma sevimli ve naif:)Belkide o izlenimi Çağlar Çorumlu'nun oynadığı sevimli karakter vermiş olabilir.İzlenilebilir bir film olmuş, çok başarılı diyemem belki ama Türkiye'de yeni yeni çekilmeye başlanan romantik film furyasının önünü kesmemek adına izlenilebilir diyelim:)
Konusu:Küçük bir kız uykuya dalar ve bütün olaylar bu durum üzerinden gelişir.Açıklamada gizemli oldu dimi:)
Sevgiler....