Araştırmalara göre; insanoğlunun bu renklere olan sempatisi tamamen içgüdüselmiş. Yani bir nevi ilkel dönem takıntısıda diyebiliriz:)
Şöyleki; İlk çağlarda kadınların öncelikli görevleri; meyve topalamak(pembeleşmiş,leziz,doyurucu meyveler), doğru erkeklerle eşleşmek (çalışkan, yanakları pembe,sağlıklı eşler seçmek), ve en önemliside pembe beyaz tenli,pembe yanaklı sağlıklı çocuklar dünyaya getirmekmiş.(O zamandan bu zamana biz kadınların öncelikleri pekte değişmiş görünmüyor ha ne dersiniz:)
Eh bu kadar nedende pembe rengi olumlu kategorisine almaya yeterde artar bile, yanılıyormuyum?
Gelelim erkeklere; Yine ilkel çağlarda erkeklerin öncelikli görevleri; gökyüzüne bakarak yön tayin etmek, avcılık(yine havada ve denizde) ve yine havaya bakarak tahminde bulunup,ısınma görevini gerçekleştirmekmiş. ( akılları o zamanlarda bile beş karış havadaymış farkettinizmi:)
Şaka biryana böylece denizin ve gökyüzünün renginide erkekler olumlamış ve sahiplenmiş.
İşte bilim adamları bize böyle bir açıklama getiriyor.Nasıl tatmin edici buldunuzmu? Şahsen ben pembe tutkuma bilimsel bir kılıf bulmaktan ötürü gayet mesudum, ya siz?
4 yorum:
aynen ama çok ilginç geldi bu yazı sağol
Rica ederim Edicim,ilginç ama akla yatar bir açıklma öyle değilmi:)
kuzucum çok doğru valla, pembeden vazgeçemiyorum ben de, pembe de kırmızının bir tonu sayılır hem, kırmızı beyaz karışımı pembeyi elde ettirmiyomu zaten :)
cecilia:Kesinlile öyle cecim,kırmızı pembenin tonudur:)Ve biz kadınlar bu renklere baylıyoruz hihi:)
Yorum Gönder